“İtalya ve volkanlar” denince akla hemen MS 79’da Pompei şehrini tarihe gömen Vezüv ya da Avrupa’nın en büyüğü Etna gelir. Ancak ülkede şu an en büyük doğal tehlike bunlar değil; muhtemelen adını daha önce pek duymadığınız Campi Flegrei.
Aslında Campi Flegrei, Napoli koyunun, Capri ve Ischia adalarının altından, Napoli şehrinin dış kesimlerine kadar uzanan dev bir kaldera.
Aşağı yukarı 2 milyon yıl önce bir süper volkan patlamasıyla oluşmuş olan bu kaldera, 39.000 yıldır aktif olan çok sayıda volkana ev sahipliği yapıyor. Volkanların önemli bir kısmı su altında yer alıyor.
Volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekillerine kaldera adı veriliyor. Kalderalar bazen kraterlerle karıştırılabiliyor.
Campi Flegrei, nüfusun oldukça yoğun olduğu bir yer. 800 bin kişinin yaşadığı bölgede villalar, küçük köyler, alışveriş merkezleri ve inşaat halinde bir hastane bulunuyor.
İtalya sivil savunma kurumunun “kırmızı alan” ilan ettiği kısımda ise 500 binden fazla insan yaşıyor. 18 kasabayı kapsayan bu alan bir püskürme durumunda en yüksek riski taşıyor. Yine sivil savunma kurumu verilerine göre, kalderanın doğu kenarına denk gelen Napoli şehrinin 3 milyon sakini de risk grubunda kabul ediliyor.
EN SON 1538’DE PÜSKÜRDÜ
Campi Flegrei en son 1538 yılında püskürdü ve koyda yeni bir dağ oluşturdu. İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nün (INGV) verilerine göre, Aralık 2022’den bu yana bölgedeki sismik aktivitede bir artış yaşanıyor. Uzmanlar nesillerdir uyumakta olan volkanın uyanıyor olabileceğinden endişe ediliyor.
Vezüv’e yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan bu bölge, bradiseizm ya da yavaş deprem denen olgunun en sık görüldüğü yerlerden biri. Yavaş deprem yer kabuğunun kademeli olarak yükselip alçalması döngüsü olarak tanımlanıyor.
Bölgede en son bradiseizm olayı 1984 yılında gözlemlendi ve yer kabuğunda 3,5 metrelik bir yükseliş kaydedildi. Sonrasında püskürme olmadı ve ağır bir düşüş meydana geldi.
Campi Flegrei’de şu an pozitif bradiseizm yaşanıyor yani yer kabuğu yükseliyor. Aynı anda bölgede yaşayanların sinirlerinin gerilmesine ve sık sık sokaklara dökülmelerine neden olan depremler meydana geliyor. Eylül ayında bölgede son 40 yılın en büyük depremi meydana geldi. 4.2 büyüklüğündeki sarsıntının birkaç gün sonrası bir deprem daha yaşandı.
Pozzuoli’de bulunan Solfatara Volkanı
HER GÜN ONLARCA DEPREM OLUYOR
Campi Flegrei’de 2023 yılının başından bu yana meydana gelen deprem sayısı ise 3.450. Bu depremlerin sadece 1.118 tanesi Ağustos ayında meydana geldi. INGV verilerine göre, bu sayı 2022’de yaşanan tüm depremlerin sayısının üç katı. Bölgede Ekim ayında da 500’den fazla deprem oldu. Bunların en güçlüsü 4.0 büyüklüğündeydi. Ardından çok sayıda artçı şok yaşandı.
INGV’ye göre, Mayıs başına kadar olan depremlerin neredeyse tamamının büyüklüğü 3.0’ın altındaydı.
‘EN İYİ SENARYO 1984 EN KÖTÜSÜ 1538’
Uzmanlar yerel halkın sismik aktiviteyle ve olası bir püskürmeyle başa çıkabilmek için daha iyi hazırlanması gerektiğini düşünüyor. İtalya sivil savunma kurumu, güncellenmiş bir tahliye planını 5 Ekim’de kamuoyuyla paylaştı. Plan kapsamında yarım milyon kişinin 72 saatte bölgeden taşınması öngörülüyor. Ancak yerel halk, karayollarının böyle bir trafik yükünü kaldırıp kaldıramayacağı konusunda endişeli. Benzer bir senaryo son olarak 2019 yılında gündeme gelmiş ve bulgular tahliye planının yeterli olmadığına işaret etmişti.
INGV Başkanı Carlo Doglioni, 28 Eylül tarihinde İtalya hükümeti bünyesinde bulunan Çevre Komisyonu’nun üyelerinin karşısına çıkarak, sismik aktivitenin olası sonuçlarına ilişkin soruları yanıtladı.
Doglioni, “Campi Flegrei’deki durumun devrimine ilişkin iki olası senaryo var: En iyi senaryo süregelen bradiseizm krizinin 1983-84 yıllarında olduğu gibi sona ermesi; en kötü senaryo ise 1538’dekine benzer bir püskürme yaşanması. Bu bilmediğimiz ve izlemekte olduğumuz bir evrim” dedi.
BİLİM İNSANLARI ‘GAZ ÇIKIŞI’ DİYOR
INGV’nin Napoli şubesinde araştırma direktörü olarak görev yapan Dr. Giuseppe De Natale, CNN’e yaptığı açıklamada, şu anki yükseliş döngüsünün, kalderanın yüzeyi altındaki basınçla ilişkilendirildiğini belirterek, “Basınç artışının derinliğini tam olarak bilmiyoruz. 0 kilometre ile 3,5 kilometre arasında olabilir” dedi.
De Natale’ye göre, Campi Flegrei’deki sismik aktivitede yaşanan artışı açıklayabilecek iki hipotez var. Birincisi ve daha tehlikeli olanı, “yaklaşık 8 kilometre derinlikteki magma odasından gelen magmanın etkisi”; ikincisi ve daha olası olanı ise derindeki magma odasından gelen magmanın yarattığı gazların çıkışı. De Natale magma odasıyla aynı derinlikle yaşanan gaz çıkışının yar kabuğunu hareketlendirdiğini ifade etti ve ekledi:
“Sorun kayalar. Sığ kayalar yüksek düzeylerde basıncı tutamıyor. Dolayısıyla basınç çok yükseldiğinde kayaların tamamen kırılması söz konusu. Bu da genellikle bir volkan püskürmesine neden oluyor.”
Solfatara Krateri’nden kükürtlü gaz çıkışı
Napoli Üniversitesi’nden emekli jeokimya profesörü ve bradiseizm uzmanı Dr. Benedetto De Vivo da gaz çıkışı olduğu görüşünü destekledi ve yer kabuğundaki yükselişin sadece magmaya bağlı olmadığını belirtti. De Vivo, kalderanın altındaki magmanın sebep olduğu gazların yükselmediğini, aksine geri çekildiğini düşündüğünü ancak gerçekte ne yaşandığını bilmenin mümkün olmadığını ifade etti.
De Vivo, “Modeller üretmek için istatistikleri kullanabiliriz ama doğal süreci öngöremeyiz çünkü söz konusu olan tüm değişkenleri bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Yerel halkın kazıların daha fazla sismik aktiviteye yol açabileceği yönündeki itirazlarına karşın, 18 ülkeden bilim insanlarının oluşturduğu De Natale liderliğindeki bir ekip, kalderaya 501 metre derinliğinde bir delik açmak için 2009 yılında izin aldı. Proje 2012’de hayata geçirilecekti. Ancak dönemin Napoli Belediye Başkanı Rosa Russo, kamuoyunun endişelerini gerekçe göstererek projeyi durdurma kararı aldı. Russo’nun görev süresi 2012’de sona erdi. Yeni belediye başkanı Luigi di Magistris, göreve geldikten sonra delik projesi yeniden başladı. Ancak ödenek yetersizliği nedeniyle tamamlanamadı. De Natale, kazının yeniden başlamasının gündemde olmadığını belirtti. Napoli yerel yetkilileri tarafından CNN’e yapılan açıklamada da bütçe anlamında daha öncelikli alanlar olduğu, bunların başında da Vezüv Dağı ve Campi Flegrei alanları için daha iyi tahliye planları geliştirilmesinin yer aldığı ifade edildi.
‘SÜPER VOLKAN’ NE DEMEK?
Süper volkanlar dünyadaki en kafa karıştırıcı ve anlaşılması en zor doğal tehditlerin başında geliyor.
Bir süper volkanı sıradan bir volkandan ayıran şey, geçmişteki püskürmeler esnasında yüzeye ulaşan malzemenin miktarı. Bu miktar, volkanın gücünü yansıtıyor.
Volkan Patlayıcılık Endeksi’ne (VEI) göre bir süper volkan 1.000 kilometreküpten fazla malzeme püskürtebilen ve en büyük tehdit seviyesi olan 8’e ulaşabilen yanardağlara deniyor. VEI, ne kadar malzeme püskürdüğünü, bu malzemenin ne yüksekliğe çıktığını ve püskürmenin süresini ölçüyor.
Örneğin 2,1 milyon yıl önce yaşanan Yellowstone püskürmesi, tarihin en büyüklerinden biri olarak kayda geçti. California’da bulunan Long Valley, Endonezya’da bulunan Toba ve Campi Flegrei gibi yakın zamanlı süper volkan püskürmelerinin büyüklükleri aşağı yukarı aynıydı.
ZAMAN ZAMAN SU ALTINDA KALDIĞI ANLAŞILDI
Bilim insanları Campi Flegrei’nin 2.000 yıllık sismik aktivitesini kayda geçirmiş durumda. Kalderanın ortasında bulunan Pozzuoli şehrindeki Serapis Roma Tapınağı’nın 18’inci yüzyıldaki kazılarla açığa çıkarılan sütunlarında, molüsk adı verilen yumuşakçaların neden olduğu delikler tespit edildi. Bu durum sütunların bir zamanlar su altında olduğu anlamına geliyor.
Tapınağın tabanı bir dizi yer altı tüneli ile denize bağlanıyor. Bilim insanları bradiseizmin neden olduğu yükselişler ve alçalışlar sonucunda tapınağın zaman zaman sular altında kalırken zaman zaman su üstüne çıktığını düşünüyor. Bu sayede sismik hareketlerin zaman içindeki gelişimi takip edilebiliyor.
Serapis Roma Tapınağı
YETKİLİ KURUMLARIN ONAYI BEKLENİYOR
Yerel hükümet, 2016 yılında Campi Flegrei’yi uyarı sistemi kapsamında yeşilden kırmızıya giden dört kademenin ikincisi olan “sarı” kategoriye koymuştu. İtalya sivil savunma kurumundan Ekim ayında yapılan açıklamada, son dönemde yaşanan sismik aktivitenin yoğunluğu nedeniyle, bazı bölgelerin bir üst kademe olan turuncuya alınacağı bildirildi. Bu değişiklik için INGV’nin onayı bekleniyor. Değişiklik talebi bu kurumdan geldiği için onayın yakın zamanda verilmesi bekleniyor.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, bölgenin turuncu kategoriye alınması, sivil savunma kurumlarının bradiseizmin etkilerine en açık yerlerindeki vatandaşların tahliye edilmesini ve risk grubundaki toplulukların güvenliğinin sağlanmasını kolaylaştıracak.
Sivil savunma kurumu, hükümet ve INGV temsilcilerinin katılımıyla 7 Kasım’da düzenlenen toplantıda, 125 okul ve akademik binanın aralarında olduğu 15 bin binanın yüksek riskli bölgede olduğu açıklandı. 27 Kasım’da yayımlanması beklenen bir protokolle, tahliyeler, tatbikatlar ve bradiseizm sona erene kadar başka bir yere taşınması olası kurumlarla ilgili ayrıntılar da kamuoyuyla paylaşılacak.
‘DEPREM SAYILARININ GÜNDE BİRKAÇ YÜZE ULAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’
Haziran ayında bilim dergisi Communications Earth & Environment’ta yayımlanan bir makalede, bradiseizm aktivitesi nedeniyle volkanın bazı kısımlarının zayıflıyor olabileceği belirtildi. Ancak uzmanlar olacakları öngörmenin imkânsızlığının altını çiziyor.
Makalenin yazarlarından University College London volkanoloji profesörü Christopher Kilburn, “Beklentilerimiz yer kabuğunun yükselmeye devam edip etmeyeceğine bağlı. Eğer şu anki hızla hareket etmeyi sürdürürse önümüzdeki haftalarda küçük deprem sayılarının artacağını ve Ağustos ortası ve Eylül sonunda olduğu gibi günde birkaç yüze ulaşacağını düşünüyoruz” dedi ve ekledi:
“Sayının arttığı dönemde büyük ölçekli depremler de meydana gelebilir. Bunlar yer kabuğunun kırılma noktasına kadar esnediğinin klasik işaretleridir.”
Ancak bu durum püskürmenin kaçınılmaz olduğu anlamına da gelmiyor.
1538’deki püskürmeyle meydana gelen Nuovo Dağı
‘ÖNEMLİ OLAN HAZIR OLMAK’
Makalenin diğer yazarı olan Vezüv Rasathanesi volkanoloji uzmanı Stefano Carlino, Haziran’da yaptığı basın açıklamasında, “Nesillerdir sessiz olan tüm volkanlar için aynı şey geçerli. Dünya genelindeki diğer benzer volkanlar gibi Campi Flegrei de yeni bir yükselip alçalma rutinine oturabilir veya yeniden uykuya dalabilir. Ne olacağına dair kesin konuşmamız imkânsız. Önemli olan tüm ihtimaller için hazır olmak” ifadelerini kullandı.
Napoli Üniversitesi’nden Dr. De Vivo, bu hazırlık sürecinde ilk adımın İtalya’nın en gelişmiş bölgelerinden biri olan Campi Flegrei’de nüfusun daha da artmasını önlemek için inşaat yasağı getirmek olması gerektiğini belirtti.
De Vivo ayrıca nüfusun yoğun olduğu yerlerde yaşayanların 24 saat içinde tahliye edilebilmesi için daha geniş yollara ihtiyaç olduğunu belirterek, “O bölgede bir ev daha inşa edemeyiz” dedi.
INGV’ye göre, İtalya’daki volkan uzmanları, sorumlu tutulabilecekleri endişesiyle püskürmelerle ilgili spesifik tahminlerde bulunmaktan kaçınıyor. Zira 2009 yılında L’Aquila’daki sismik aktivitenin arttığı dönemde endişelenecek bir şey olmadığı yönünde açıklamalar yapan yedi bilim insanı, taksirle adam öldürme suçlamasıyla yargılanmış ve hüküm giymişti. Yüksek mahkemenin kararı bozmasıyla bilim insanları aklandı ancak olayın İtalyan bilim insanları üzerindeki etkisi bugün halen sürüyor.
Söz konusu bilim insanlarından birinin “Rahat olun, keyfinize bakın” demesinden birkaç gün sonra meydana gelen depremde 300’den fazla kişi hayatını kaybetmişti.
1538 SENARYOSU YAŞANIRSA FELAKET OLABİLİR
Natale, Campi Flegrei’de yakın zamanda 39.000 yıl öncekine benzer bir “ignimbrit püskürme” yaşanmasını beklemediğini belirterek, “Çok nadir ve çok yıkıcı olan bu dev püskürmeler üzerine çalışmak zor. Bu volkanolojinin en önemli ama en zorlayıcı alanlarından biri” dedi.
Natale, Campi Flegrei’de yakın zamanda yaşanması olası bir püskürmenin 1538’dekine benzer olacağını da sözlerine ekledi. Bu püskürme sonucu denizin ortasında 133 metrelik Nuovo Dağı oluşmuştu. Ancak günümüzde nüfus yoğunluğu, benzer bir olayın etkilerinin 1538’dekinden çok farklı olabileceği anlamına geliyor.
Natale, “1538’deki çok küçük bir püskürmeydi ancak o bile bugün nüfusun yoğun olduğu bir bölgede yaşandığı takdirde çok yıkıcı olabilir” ifadelerini kullandı.
CNN International’ın “‘Be prepared for all outcomes’: Inside the saga of a supervolcano that’s waking up” başlıklı haberinden derlenmiştir.